3 Ocak 2010 Pazar

hasretin düşer yüreğime

Hasretin düşer yüreğimin orta yerine
Garip bir hüzün sarar ruhumu
Her zaman yaslıdır bu şehir sensiz
Fakir odamda döner durur yokluğun
Dalar gider gözlerim uzaklara

Silindi rüyalarımı süsleyen renkler
Ne kar tanelerini tutuyor ellerim
Nede melekler teselli ediyor beni
Düşlerim kapkara artik
Düşlerimde bile yalnızım
Birden çalsan diyorum kapımı
Ansızın uyandırsan beni
Kurtarsan bu kâbustan
Kurtulsam bu maphustan
Güneşi getirsen bana
Yani sen gelsen diyorum

Ellerim acıyor ellerim bağlı simdi
Ellerim tutsak ellerim saklı
Ellerim kayboldu karanlığında gecelerin
Ellerime yokluğunun kelepçesi vuruldu
Sana çiçek veremem can
Resmin puslu vaktine dutsu düşlerimin
Mezar olacak bana bu dört duvar
Yokluğun kadar gerçek bu ecel
Yokluğun kadar büyük içimde acı
Azar azar oluyorum sen bunu bilmiyorsun
Mezar olacak bana bu dört duvar

Resmin puslu vaktine düştü düşlerimin
Simdi ben yokluğuna tutsağım
Olum içiririm sensiz her güne
İste bu ben senin fakir sairin
Gökyüzüne sekil veren o ressamım ben

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder