27 Ocak 2010 Çarşamba

Şakir Eczacıbaşı son yolculuğuna uğurlandı

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) Yönetim Kurulu Başkanı ve iş adamı Şakir Eczacıbaşı, İstanbul'da toprağa verildi.


Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı'nın Türk Bayrağı'na sarılı cenazesi, Teşvikiye Camisi'nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedildi.

Törende, Şakir Eczacıbaşı'nın eşi Sebla Eczacıbaşı ile Bülent, Oya ve Faruk Eczacıbaşı'nın da aralarında bulunduğu aile üyeleri taziyeleri kabul etti.
Törene, aile üyelerinin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, DSP Genel Başkanı Masum Türker, iş adamı Ömer Koç, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, sanatçılar Türkan Şoray, Rutkay Aziz, Haldun Dormen, Ali Poyrazoğlu, CHP İl Başkanı Gürsel Tekin ve yazar Yaşar Kemal'in de aralarında bulunduğu iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda kişi katıldı.

Bu arada, soğuk hava nedeniyle caminin bahçesinde üstü tenteyle kapalı bir alan oluşturulduğu görüldü.
Öte yandan, cenazeye katılanlar oluşturulan anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN BAŞSAĞLIĞI DİLEKLERİNİ İLETTİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) Başkanı Şakir Eczacıbaşı'nın vefatı nedeniyle Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nı telefonla arayarak başsağlığı dileklerini iletti. Edinilen bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nı telefonla aradı. Erdoğan'ın, Şakir Eczacıbaşı'nın vefatı nedeniyle Bülent Eczacıbaşı'na başsağlığı dileklerini ilettiği bildirildi.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI: ÜLKEMİZ, KÜLTÜR VE SANAT YAŞAMININ ÖNEMLİ ÇINARINI KAYBETTİ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yaşamını yitiren İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Yönetim Kurulu Başkanı ve iş adamı Şakir Eczacıbaşı için ''İstanbul ve ülkemiz, kültür ve sanat yaşamının çok önemli bir çınarını, büyük bir koruyucusunu, büyük bir hamisini kaybetti'' dedi.

Eczacıbaşı için Teşvikiye Camisi'nde düzenlenen törene katılan Bakan Günay, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de kültür ve sanat alanında çalışanların, gölgesine sığındığı, yardım ve gayretlerinden etkilendiği çok değerli bir sanat dostunu, bir sanatçıyı ve bir iş adamını kaybettiğini söyledi.

Günay, Eczacıbaşı'nın 80 yıllık yaşamının yarım asırdan fazla olan bölümünü sanatla iç içe geçirdiğini kaydetti. Eczacıbaşı'nın, 1950'li yıllardan bu yana dergiler için fotoğraf çekerek, derleme ve belgeseller yaparak, Türkiye'nin sanat yaşamına katkıda bulunduğunu belirten Günay, sonraki yıllarda sanat yaşamına desteklerin kurumsallaşmasını sağlamaya çalıştığını aktardı. Eczacıbaşı'nın, gönüllüğünün ve bireysel gayretlerin ötesinde bir kurumsallığın geliştirilmesi için çaba gösterdiğini vurgulayan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, şunları kaydetti:

''İstanbul ve ülkemiz, kültür ve sanat yaşamının çok önemli bir çınarını, büyük bir koruyucusunu, büyük bir hamisini kaybetti. Bugün İKSV bütün maddi varlığı ve manevi zenginliğiyle onun gayretlerine çok şey borçlu. Hepimiz çok şey borçluyuz. Son zamanlarda Deniz Apartmanı'nı İKSV'nin merkezi olarak bitirmek en büyük hayaliydi. Bunun için her çevreyi her zaman sürekli olarak aradı, sordu, konuyu takip etti. Sağlığında bitti. O mekanı çok paylaşamadı ama sağlığında bitti. Görevini tamamlamış bir insan olarak bence, aramızdan ayrıldı. Şimdi hepimizin onun hatırasına karşı görevini aynı duyarlılıkla sürdürmesi, İstanbul'un ve ülkemizin kültür ve sanat yaşamını geliştirmesi için aynı gayreti paylaşması gerekiyor. Bütün milletimize ailesi, yakınları ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Kendisini rahmetle minnetle ve şükranla bir kez daha selamlıyorum.''

''SON NEFESİNE KADAR ÇALIŞTI''

İstanbul Valisi Muammer Güler de kültür ve sanat hayatının önemli simalarından olan Şakir Eczacıbaşı'nın hem şahsi gayretleriyle yaptığı çalışmaların hem de yarattığı sivil inisiyatifin, İstanbul'daki kültür ve sanat çalışmalarını çok önemli bir noktaya getirdiğini söyledi. 1993'den beri başkanı olduğu vakfın İstanbul'da bugün 5 uluslararası festivali gerçekleştirecek noktaya geldiğini ifade eden Güler, şöyle devam etti:

''Özellikle de 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'da bu çalışmalar daha da büyük önem taşıyor. Son yıllarda iyi atağa geçmişlerdi. Bizimle de çok yakın irtibatları oldu. Vakfa kazandırdıkları binanın restorasyonu için çok uğraştı. Bize geldi, biz de kendisine kaynak sağladık valilik olarak. O kaynakla restorasyonu bitirdiler ama görmek nasip olmadı. Onun hatırasını yaşatacaktır arkadaşları. Kültürümüze, sanatımıza hizmet eden herkese şükran borcumuz vardır. Rahmetle anıyorum.''

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise Eczacıbaşı'nın kaybının çok acı olduğunu dile getirerek, kültür sanat adına İstanbul ve dünyada etkili bir takım organizasyonların oluşmasında emeği geçtiğini söyledi. Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Belki Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'un ilk adımlarını atan insan olarak görebiliriz. Zorluklardan geçerek bugünlere kadar getirildi. Bugün kültür ve sanatta, turizmde 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmada topladığımız meyveler varsa hep bu güzel insanların başarılarının yansımasıdır.''

Eczacıbaşı'nın, bütün yöneticilerden, belediyelerden, valilikten İstanbul'u seven herkesten sanata destek verilmesini, ulusların ve kentlerin dünya ile yarışının kültür ve sanatla olacağını savunan bir insan olduğunu belirten Topbaş, hiç durmadan son nefesine kadar çalıştığını ve en son bir eser, bir merkez ortaya çıkardığını belirtti. Topbaş, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın Eczacıbaşı'ndan sonra da hizmetlerine devam edeceğine inandığını kaydetti.

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Türkiye'nin seçkin insanlarından biri olan Eczacıbaşı'nın sanata yaptığı katkıların ve verdiği desteklerin sanatseverler nezdinde saygıyla anıldığını söyledi.
Sanatın belli bir destek olmadan gelişemediğini vurgulayan Şener, insanlık tarihi boyunca sanatın, kol kanat geren önemli aileler ve iş adamlarının bulunduğu yerler ile devletin desteklediği bölgelerde geliştiğini kaydetti.

Şener, Türkiye'de sanat ve sanatkarın her zaman devletin şemsiyesi altında olduğunu ve devlet korumasıyla geliştiğini anlatarak, iş adamlarının, zenginlerin ve sanatseverlerin sanat ve sanatçıya gösterdikleri ilgi, verdikleri desteğin de bu ülkenin sanat atmosferini güzelleştirdiğini ve zenginleştirdiğini belirtti. Şener, Türkiye'de böyle bir ortamın oluşmasına Şakir Eczacıbaşı'nın katkısını herkesin takdir ettiğini dile getirdi.

''SANATÇI OLSAYDI BU KADAR YARARLI İŞLER YAPAMAZDI''

Sanatçı Haldun Dormen de Robert Kolej'de okurken Şakir Eczacıbaşı ile çok yakın dost olduklarını ifade ederek, kolejden sonra Eczacıbaşı'nın eğitim için Londra'ya, kendisinin de Amerika'ya gittiğini anlattı. Dormen, Şakir Eczacıbaşı'nı daima sevgi, saygı ve minnetle anacağını vurgulayarak, ''Sanatçı olarak işe başlamadı ama sanat adamı olarak çok önemli şeyler yaptı. Bence sanatçı olmasından çok çok daha önemli şeyler yaptı. İyi ki sanatçı olmamış, sanatçı olsaydı bu kadar yararlı işler yapamazdı'' şeklinde konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder