Haiti'de büyük bir yıkıma yol açan depremden sonra ülkedeki yardım kuruluşları, öksüzleri çocuk tacirlerinden koruma mücadelesi içine girerken, tacirlerin lüks araçlarla havaalanına getirdikleri öksüz çocukları charter uçaklarına bindirdiğinden söz ediliyor.
İngiliz Times gazetesinin haberinde, anne ve babasını depremde kaybettikten bir süre sonra şans eseri amcası tarafından bulunan ve başkent Port-au Prince'te yardım kuruluşu Save The Children örgütü çalışanlarının görev yaptığı Cepem kampına yerleşen 10 yaşındaki Eliassaint Ketia'nın hikayesine yer verildi.
Kampta barınan 450 aile arasında Eliassaint Ketia gibi 12 Ocaktaki depremde öksüz kalan ya da ailesini kaybeden 37 çocuk bulunuyor.
BM Çocuk Fonu UNICEF şimdiye kadar sayıları 275'i bulan "kimsesiz çocuklar" için gizli bölgelerde üç merkez kurarken, yardım kuruluşlarında çalışanlar, Port-au-Prince havaalanında bekleyen charter uçaklarına yanaşan lüks araçların çocukları bu uçaklara bindirdiklerini ifade ediyor.
Hastane, yetimhane ve evsizlerin kaldığı kampları gezen yetkililer, bu sorunla, kurdukları danışma hattı, yerel radyolardan yayınladıkları mesajlar ve kenar mahallelere gönderilen "gezici çocuk tugayları" ile mücadeleyi sürdürüyor.
Save The Children ve World Vision gibi sivil toplum kuruluşları, Haitili çocukların evlat edinilmesiyle ilgili acil bir moratoryum getirilmesini talep ederken, tacirlerin ve kötü niyetli yabancıların doktor veya gönüllü kılığında, kamplarda kalan çocukları yiyecek ve yatacak yer vaadiyle kandırdığı yönünde doğrulanmayan haberler de bulunuyor.
Yardım kuruluşları, tacirlerin çocukları, köle, hayat kadını ya da dilenci yapmak amacıyla Dominik Cumhuriyeti'ne kaçırmak için yaşanan kargaşadan faydalandığına inanırken, depremden önce bile bu amaçlarla Haiti'den her yıl 2 bin ila 3 bin çocuğun kaçırıldığı belirtiliyor.
BM VE AB, EVLAT EDİNME İŞLEMLERİNİN DAHA İYİ KONTROL EDİLMESİNİ İSTİYOR
BM ve AB, Haiti'de 12 Ocakta meydana gelen depremde ailelerini yitiren çocukların batılı ülkeler tarafından hızla evlat edinilmeleri konusunda ihtiyatlı olunması ve işlemlerin daha iyi kontrol edilmesini istedi.
Haitili yetkililer, öksüz kalan çocukları evlat edinmek edinmek isteyen ailelerin gerekli belgeleri hem Haiti Başbakanı hem de BM tarafından imzalanması gerektiğini hatırlatırken, bazı yabancı ailelerin evlat edinme işlemlerinin hızlandırılması için baskı yaptığına dikkat çekildi.
Bununla birlikte çocukların korunması konusunda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri çocuk kaçakçılığının artmasından endişe ediyor. BM'nin çocuk fonu UNICEF yetkilisi Jacques Boyer de, bu konuda çarpıcı bir açıklamada bulundu ve ''Ortadan kaybolan çocuklar olduğunu doğrulayabilirim ama sayıları doğrulayamam. Bazı çocukların belgeleri imzalanmadan hastanelerden çıkarılma vakaları oldu'' dedi.
Boyer, ''Ülkeden ayrılan bütün çocukların Başbakan tarafından imzalanan belgeleri olması gerek. Evlat edinme işlemlerinin BM UNICEF tarafından onaylanması da lazım'' uyarısında bulundu.
Bu arada, Unicef'in bölgesel danışmanı Jean-Luc Legrand da Cenevre'de yaptığı açıklamada depremin ardından 15 kadar çocuğun hastanelerden kaybolduğunu belirtti ve felaketlerden sonra "evlat edinme pazarına" bağlı şebekelerin faal olduğuna dikkati çekti.
Başta ABD olmak üzere birçok ülke, depremi takip eden günlerde evlat edinme işlemlerini hızlandırdı. Fransa'ya giden 33 Haitili çocuk Fransa Cumhurbaşkanının eşi Carla Bruni-Sarkozy tarafından karşılandı. Kanada'ya ve Belçika'ya onlarca çocuğun gitmesi bekleniyor.
Çocukların örgütlü biçimde kaçırılması kaygıları dolayısıyla Haiti hükümetinin bir polis birimi oluşturarak Dominik Cumhuriyeti sınırına polis göndermesine karşın, yetkililer söz konusu birimin de tıpkı Haiti'deki diğer kurumlar gibi deprem yüzünden çok büyük sıkıntı içinde olduğuna dikkati çekiyor.
UNICEF sözcüsü Kent Page, "Çocukların ülke sınırı dışına çıkarıldığına ilişkin çoğalan haberlerden çok büyük kaygı duymaktayız" dedi.
"BAŞKENTTE ÜÇ BİN ÇOCUK TEHLİKE ALTINDA"
Page, Haiti'deki ailesiz ve kayıp durumdaki çocukların tam sayısına ilişkin ellerinde kesin bir bilgi olmamasına karşın, aileleriyle irtibatını kaybetmiş 700 kadar çocuğun kayıtlara geçirildiğini belirtirken, Haiti'deki çocuklara yardım kurumu, başkent Port Au Prince'in 31 semtinde üç bin çocuğun tehlike altında olduğunu kaydetti.
Yetkililer meşru yardım kurumlarının da çocukların ailelerini bulmak için yeterince çaba harcamadan kimsesiz çocukları evlat edinmek isteyen ailelere vermek amacıyla uçaklarla ülke dışına çıkarmış olabileceklerinden duydukları endişeyi dile getiriyor.
Haiti Başbakanı Jean-Max de geçen hafta Haiti hükümetinin, Haitili çocukların evlat edinmek için ailelere verilmesini yasaklamasının ardından yaptığı açıklamada, bu konuya dikkati çekerek, ''Sivil toplum kuruluşları veya her çeşitten kurumların sokaktaki çocukları evlat edinmek isteyen ailelere vermek amacıyla 'bunlar öksüz' diyerek alabileceklerine şüphe yok" dedi.
AB'DEN İHTİYAT ÇAĞRISI
Avrupa Komisyonu da evlat edinme konusunda ihtiyatlı olunması gerektiği konusunda uyarı yayımladı.
Komisyon sözcüsü Michele Cercone, İtalya ve Hollanda gibi bazı ülkelerin evlat edinme işlemlerini hızlandıracaklarını açıkladığını belirtti ve ''Elbette çok zor bir durumla karşı karşıyayız ama bizim bakış açımıza göre, çocuğun korunması önem taşıyor. AB devletlerinden evlat edinme süreçlerini hızlandırma yönündeki tercihlerinde ihtiyatlı olmalarını istiyoruz'' dedi.
Sözcü, bazı çocukların gerçek durumunu anlamanın çok zor olduğuna da işaret ederek, "Çok hızlı evlat edinmek belki de en iyi fikir değildir" ifadesini kullandı.
Kampta barınan 450 aile arasında Eliassaint Ketia gibi 12 Ocaktaki depremde öksüz kalan ya da ailesini kaybeden 37 çocuk bulunuyor.
BM Çocuk Fonu UNICEF şimdiye kadar sayıları 275'i bulan "kimsesiz çocuklar" için gizli bölgelerde üç merkez kurarken, yardım kuruluşlarında çalışanlar, Port-au-Prince havaalanında bekleyen charter uçaklarına yanaşan lüks araçların çocukları bu uçaklara bindirdiklerini ifade ediyor.
Hastane, yetimhane ve evsizlerin kaldığı kampları gezen yetkililer, bu sorunla, kurdukları danışma hattı, yerel radyolardan yayınladıkları mesajlar ve kenar mahallelere gönderilen "gezici çocuk tugayları" ile mücadeleyi sürdürüyor.
Save The Children ve World Vision gibi sivil toplum kuruluşları, Haitili çocukların evlat edinilmesiyle ilgili acil bir moratoryum getirilmesini talep ederken, tacirlerin ve kötü niyetli yabancıların doktor veya gönüllü kılığında, kamplarda kalan çocukları yiyecek ve yatacak yer vaadiyle kandırdığı yönünde doğrulanmayan haberler de bulunuyor.
Yardım kuruluşları, tacirlerin çocukları, köle, hayat kadını ya da dilenci yapmak amacıyla Dominik Cumhuriyeti'ne kaçırmak için yaşanan kargaşadan faydalandığına inanırken, depremden önce bile bu amaçlarla Haiti'den her yıl 2 bin ila 3 bin çocuğun kaçırıldığı belirtiliyor.
BM VE AB, EVLAT EDİNME İŞLEMLERİNİN DAHA İYİ KONTROL EDİLMESİNİ İSTİYOR
BM ve AB, Haiti'de 12 Ocakta meydana gelen depremde ailelerini yitiren çocukların batılı ülkeler tarafından hızla evlat edinilmeleri konusunda ihtiyatlı olunması ve işlemlerin daha iyi kontrol edilmesini istedi.
Haitili yetkililer, öksüz kalan çocukları evlat edinmek edinmek isteyen ailelerin gerekli belgeleri hem Haiti Başbakanı hem de BM tarafından imzalanması gerektiğini hatırlatırken, bazı yabancı ailelerin evlat edinme işlemlerinin hızlandırılması için baskı yaptığına dikkat çekildi.
Bununla birlikte çocukların korunması konusunda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri çocuk kaçakçılığının artmasından endişe ediyor. BM'nin çocuk fonu UNICEF yetkilisi Jacques Boyer de, bu konuda çarpıcı bir açıklamada bulundu ve ''Ortadan kaybolan çocuklar olduğunu doğrulayabilirim ama sayıları doğrulayamam. Bazı çocukların belgeleri imzalanmadan hastanelerden çıkarılma vakaları oldu'' dedi.
Boyer, ''Ülkeden ayrılan bütün çocukların Başbakan tarafından imzalanan belgeleri olması gerek. Evlat edinme işlemlerinin BM UNICEF tarafından onaylanması da lazım'' uyarısında bulundu.
Bu arada, Unicef'in bölgesel danışmanı Jean-Luc Legrand da Cenevre'de yaptığı açıklamada depremin ardından 15 kadar çocuğun hastanelerden kaybolduğunu belirtti ve felaketlerden sonra "evlat edinme pazarına" bağlı şebekelerin faal olduğuna dikkati çekti.
Başta ABD olmak üzere birçok ülke, depremi takip eden günlerde evlat edinme işlemlerini hızlandırdı. Fransa'ya giden 33 Haitili çocuk Fransa Cumhurbaşkanının eşi Carla Bruni-Sarkozy tarafından karşılandı. Kanada'ya ve Belçika'ya onlarca çocuğun gitmesi bekleniyor.
Çocukların örgütlü biçimde kaçırılması kaygıları dolayısıyla Haiti hükümetinin bir polis birimi oluşturarak Dominik Cumhuriyeti sınırına polis göndermesine karşın, yetkililer söz konusu birimin de tıpkı Haiti'deki diğer kurumlar gibi deprem yüzünden çok büyük sıkıntı içinde olduğuna dikkati çekiyor.
UNICEF sözcüsü Kent Page, "Çocukların ülke sınırı dışına çıkarıldığına ilişkin çoğalan haberlerden çok büyük kaygı duymaktayız" dedi.
"BAŞKENTTE ÜÇ BİN ÇOCUK TEHLİKE ALTINDA"
Page, Haiti'deki ailesiz ve kayıp durumdaki çocukların tam sayısına ilişkin ellerinde kesin bir bilgi olmamasına karşın, aileleriyle irtibatını kaybetmiş 700 kadar çocuğun kayıtlara geçirildiğini belirtirken, Haiti'deki çocuklara yardım kurumu, başkent Port Au Prince'in 31 semtinde üç bin çocuğun tehlike altında olduğunu kaydetti.
Yetkililer meşru yardım kurumlarının da çocukların ailelerini bulmak için yeterince çaba harcamadan kimsesiz çocukları evlat edinmek isteyen ailelere vermek amacıyla uçaklarla ülke dışına çıkarmış olabileceklerinden duydukları endişeyi dile getiriyor.
Haiti Başbakanı Jean-Max de geçen hafta Haiti hükümetinin, Haitili çocukların evlat edinmek için ailelere verilmesini yasaklamasının ardından yaptığı açıklamada, bu konuya dikkati çekerek, ''Sivil toplum kuruluşları veya her çeşitten kurumların sokaktaki çocukları evlat edinmek isteyen ailelere vermek amacıyla 'bunlar öksüz' diyerek alabileceklerine şüphe yok" dedi.
AB'DEN İHTİYAT ÇAĞRISI
Avrupa Komisyonu da evlat edinme konusunda ihtiyatlı olunması gerektiği konusunda uyarı yayımladı.
Komisyon sözcüsü Michele Cercone, İtalya ve Hollanda gibi bazı ülkelerin evlat edinme işlemlerini hızlandıracaklarını açıkladığını belirtti ve ''Elbette çok zor bir durumla karşı karşıyayız ama bizim bakış açımıza göre, çocuğun korunması önem taşıyor. AB devletlerinden evlat edinme süreçlerini hızlandırma yönündeki tercihlerinde ihtiyatlı olmalarını istiyoruz'' dedi.
Sözcü, bazı çocukların gerçek durumunu anlamanın çok zor olduğuna da işaret ederek, "Çok hızlı evlat edinmek belki de en iyi fikir değildir" ifadesini kullandı.
Just wanted to let you know that it
YanıtlaSil