ve etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ve etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ocak 2010 Cuma

Tüp Bebeği Yaptırma İhtimaliniz

Tüp bebek tedavisinin başarısı, tedavinin bitiminden 9 ay sonra canlı ve sağlıklı bir bebekle evinize dönebilmenizdir.

Tüp bebek tedavisi ile şansınızın ne kadar olabileceği size anlatılırken canlı bir doğuma ulaşma şansınızın ne olacağını söylemek gerekmektedir. Tüp bebek merkezleri bazen başarı oranlarını duyururken tedavi sonrası kanda ölçülen gebelik testinin yüksekliğini temel alırlar. Ancak, kanda gebelik testinin yükselmesi her zaman bu gebeliğin doğum aşamasına kadar gideceğini göstermez. Bazı durumlarda kanda gebelik testinin yükselmesine rağmen gebelik kesesi hiçbir zaman ultrasonografide tespit edilmeyebilir ve takiben de kandaki gebelik testi giderek düşer ve kaybolur (biyokimyasal gebelik). Ya da gebelik kesesi gözlense bile içinde kalp atımı olan bir bebek gelişmeyebilir.

Bu nedenlerle tüp bebek tedavisi ile başarılı olabilme şansını değerlendirirken ve bu konudaki yayınları okurken her başlanan tedavi denemesinden kaçının canlı doğum ile sonuçlanacağının dikkate alınması daha doğru ve gerçekçi bir yaklaşımdır

20 Ocak 2010 Çarşamba

TEKEL işçisi kadınlar çözüm için mecliste

TEKEL işçisi kadınlar, CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal'ı TBMM'de ziyaret ederek, sorunlarına çözüm bulunmasını istedi.

Ellerinde ekmeklerle Meclise gelen TEKEL işçisi 50 kadın, Ankara'ya geldikleri günden beri yanlarında olan Soysal'a teşekkür ederek bir buket çiçek verdi.

Soysal, TEKEL işçilerinin ekmek, yaşam ve onur mücadelesi verdiğini belirterek, uzun yıllardan beri çalışan işçilerin işini kaybettiği için 37 günden beri Ankara'da ''açlık, yoksulluk ve sefalete başkaldırdığını'' iddia etti.

TEKEL işçilerinin verdiği mücadelenin siyasi ya da ideolojik olmadığını, kendilerinin ve çocuklarının yaşamlarını sürdürmek için 'onurlu bir direniş verdiklerini'' ifade eden Soysal, şöyle konuştu:

''Çocuklarını evde bırakarak, Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gelen işçilerimizden bir feryat yükseliyor. TBMM, iktidar, milletvekilleri bu feryadı duymamazlıktan gelemez. Onların sorununu iktidar çözecek. İşçilerimizin sorunları birlikte çözelim, bunu bir inatlaşmaya götürmeyelim. Bu insanlarımız telef oluyor. Onları telef etmeye kimsenin hakkı yok. Başbakan, iktidar bir şirketi değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönettiğini unutmamalıdır. Yalvarıyorum, bu sorunu çözmek için bir adım atalım. Haiti'ye nasıl yardım ediliyorsa, kendi ülkemizde yaşanan depremi de görmemiz gerekiyor. Bu trajediye, drama artık bir son vermemiz azım. 'Analar ağlamasın' diyenler anaları ağlatıyor. Bu anaların gözyaşlarını dindirin. Başbakan'ın bu konuda duyarlı olmaya ve çözüm üretmeye davet ediyorum. Biz her türlü katkıyı vermeye hazırız.''

İşçilerin açlık grevine başladığını hatırlatan Soysal, ''Açlık grevine son verilmeli, daha ileri boyutlara taşınmamalı. Bundan sonrası Türkiye için üzücü sonuçlar verecektir'' dedi.

KENT A.Ş'DEN ÇIKARILAN İŞÇİLER

Soysal, bir gazetecinin, ''CHP önünde eylem yapan işçiler, onların da sorunlarına sahip çıkmanızı istiyor'' demesi üzerine, İzmir'de Karşıyaka Belediyesine bağlı Kent A.Ş'de işten çıkarılan işçilerin sorununun çözümü konusunda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi.

''İzmir'de yaşanan olayların tek sorumlusunun AKP'' olduğunu ileri süren Soysal, şöyle konuştu:

''Karşıyaka'nın nüfusu, bölünme sonrasında 600 binden 300 bine indi. Karşıyaka'ya kim böldü, niye böldü? Böldükten sonra 600 bin hizmet veren 2 bin 300 insan sayısı, ister istemez bin 200'e düştü. Orada işsiz kalan arkadaşlarımıza başka istihdam alanı yaratmak için özel çabalar da sarf ediliyor. Bu konuda bana düşen bir şey varsa, ben onu yapmaktan kaçınmam. Gelsinler, Belediye Yasasında değişiklik yapalım. Yasaya göre, Belediyelerin reel gelirini ne ise personel gideri onun yüzde 30'u olur. Bir belediye başkanı bunun üzerinde personel gideri yaparsa, üzerinde harcadığı para kendisi tarafından finans edilmek zorunda. Gelsinler bunu düzeltelim, taşeronluk sistemini ortadan kaldıralım.''

Soysal'ı ziyaret eden Tekel işçileri de sorunlarını dile getirdi. 36 günden beri Ankara'da olduğunu belirten bir kadın, ''Çocuklarımın geleceği ellerinden alınıyor. Ben bir anneyim, Emine Erdoğan da bir anne...Hiç mi vicdanı sızlamıyor?'' dedi.

Batman'dan gelen bir kadın da başındaki örtüyü göstererek, 'Başbakan açılım yapmak istiyorsa, TEKEL işçileri içinde yapsın'' diye konuştu.

Diyarbakır'dan gelen ve hamile olduğunu söyleyen bir kadın ise ''8 aylık bebeğimi evde kocama bıraktım. Sesimizi duysunlar, sorunlarımıza çözüm bulunsun'' dedi.

Ziyaret sırasında gözyaşlarını tutamayan CHP'li Soysal ile TEKEL işçisi kadınlar, ''Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana'' türküsünü söyledi.

AA

18 Ocak 2010 Pazartesi

facebook Sosyal etkisi ve eleştiriler

Facebook, bir sosyal iletişim ve buluşma kanalı olarak dünyada kendine hastalık derecesinde taraftar bulurken, anti-facebook taraftarları da oluşmaya başlamıştır.
Olası etkileri:

  • Büyük zaman alan bir alışkanlık haline gelebilmesi

  • Kullanıcıların yanlış ayarları sonucu güvenliğe aykırı durumlara ortam sunabilmesi


Facebook ve benzeri sosyal iletişim ağlarına akademik çevrelerden çeşitli eleştiriler gelmiştir. Örneğin, İngiltere'de Şubat 2009 tarihinde Lordlar Kamarası'nda konuşan Oxford Üniversitesi profesörlerinden Lady Greenfield Facebook başta olmak üzere popüler sosyal iletişim ağlarının bireyler ve özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğunu, kısa dikkat süresine, empati eksikliğine, ve sorunlu bir kişisel kimlik bilincine yol açarak 21. yüzyıl insanının zihnini küçülttüğünü iddia etmiştir.

Yapılan araştırmalara göre bir Amerikalı Haziran ayı rakamlarına göre ortalama 4 saat 39 dakikasını Facebook'ta harcadığı uzmanlarca belirtilmiştir