gözlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gözlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ocak 2010 Pazar

Gözlerinizi koruyun

Gözlerinizi koruyun Görme fonksiyonunun oluşması için çok uzun bir yol katediliyor. Görme duygusunun çalışıla-bilmesi için kornea, ön kamera, mercek (lens), gözün içindeki jel sıvısı gibi gözün optik ortam­larının saydam olması gerekiyor. Retina ve sinir ağ tabakası sağlam olsa da görme siniri çok uzun bir yol takip ediyor. Bu ta­baka beyindeki diğer görme sinirleriyle bağlantı­lar kurularak beyinde görmeyi algıya çeviren görme korteksiyle birleşiyor. Bütün bu bağlantı­lar arasında oluşabilecek ufacık bir hata, görme azlığına ve hatta tamamen görememeye yol aça­biliyor. Rutin kontrolleri önemli Eğer ailenizde bir göz hastalığı varsa veya her­hangi bir sorun hissediyorsanız, mutlaka bir uz­mana başvurmalısınız. Korunmak için de bir rahatsızlık olsun olmasın, bir ya da iki yılda bir rutin kontrollere git­mek gerekiyor. Bu sıklık 40-45 yaşlardan sonra bir yıla düşüyor. Çünkü bu yaşlardan sonra gör­me şikayetleri başlıyor ve gözlük gereksinimi ar­tıyor. Rutin göz muayeneleri, bazı hastalıkların sinsi ilerlemesini önleyebiliyor. Katarakt Eskiden katarak sadece 65-70 yaş arasında görülüyordu. Günümüzde bu yaş oldukça geri çekildi. Sevindirici taraf kataraktın çok kolay, hızlı ve zahmetsiz yollarda tedavi ediliyor olma­sıdır. Katarakt ne kadar erken dönemde tedavi edilirse, o kadar iyi sonuçlar veriyor. Fakat bu­nun erken evrede anlaşılması, kişi tarafından mümkün olmuyor. Bu nedenle mutlaka bir uzman tarafından mu-yaene gerekiyor. Katarakt ilk başta görme azlığı­na yol açabiliyor. Eğer lensteki yoğunlaşma mer­ceğin tam ortasında olursa, görme keskinliği azalabiliyor. Merceğin çevresinde oluşan kata­rakt görme azlığı değil, daha farklı bozukluklara yol açıyor. Örneğin, gece araba farlarının aşırı rahatsız etmesi ya da bazı ışıkların yansıması gi­bi durumlar yaşanabiliyor. Miyopinin ilerlemesi de kataraktın belirtisi olabiliyor.

Kontakt lens bağımlılığı




Diğer bir konu da kontakt lens. Kontakt lens, çok yay­gın kullanılıyor. Artık günümüzde, değişik tipleri var. Ar­tık hemen herkesin bir kontakt lensi var.

Önceden kontakt lens, sadece görme ku­surlarında kullanılıyordu, ama şimdi neredeyse sadece estetik amaçlı kullanılıyor
Evet, doğru! Yani sadece görme kusurlarını düzeltmek için değil, estetik amaçlı da kullanılıyor. Şimdi, her oyu­nun bir kuralı olduğu gibi kontakt lens kullanmanın da kuralları var: Eğer söylenenden daha uzun bir süre kulla­nılırsa veya düzgün bir takma malzemesiyle, solüsyonuyla kullanılmazsa veya yere düştüğünde alınıp tükürükle takılırsa kornea zarar görebilir. Umarım siz böyle yapmıyorsunuzdur.

Ne yazık ki bir zamanlar yaptım. Birçok kez hem de. Lensimi tükürüğümle temizledim
İşte, altına bir şey kaçmasına rağmen takmaya devam edilmesi veya kenarı yırtılmasına rağmen aynı lensin kullanılması gibi durumlarda, korneanın oksijen geçişin­de problem oluyor. Hem mikrop kolaylıkla oraya yerle­şebiliyor hem de yırtık bir kontakt lens uzun süre takıl­dığında kornea oksijensiz kalıyor.

En başta söylediğiniz gibi, nefes alıp vermekte ciddi problem yaşıyor
O zaman da hemen çevredeki damarlar harekete geçi­yor, “Arkadaşlar, orada bir oksijen eksikliği varmış. Haydi, yürüyün savaşa” diyorlar ve korneaya ilerlemeye başlıyorlar. Kornea damarlandığmda, onu tamamen geri çevirmek o kadar zor ki, hatta neredeyse mümkün değil. İşte kontakt lens gibi küçük bir işlem bile, korneanın bu­lanıklaşmasına yol açabiliyor. Onun için kontakt lensleri dikkatli takmak lazım, yani kuralına uymak şart.

Kontakt lens yüzünden korneanın bulanıklaşma ihti­mali olduğunu sizce insanlar biliyorlar mı? Hastalarınız­da bu konuda bir vurdumduymazlık sezinliyor musu­nuz?
Bir defa enfeksiyon geçiren herkes bunu deneyimle öğreniyor. Bir enfeksiyon geçiren, birkaç gün gözü kapa­lı kalması gereken herkes öğreniyor. Ama gençler, henüz enfeksiyon geçirmeyenler, “Bana bir şey olmadı şimdiye kadar. Bundan sonra da olmaz” diye düşünüyorlar. Kontakt lense bağımlı oluyorlar. Gözlüksüz yaşamak is­tiyorlar ve seçenek olarak alternatif gözlükleri de olmu­yor. Bu da hakikaten tehlikeli, yani bağımlılık çok kötü bir durum.

Kontakt lensi sürekli gözünüzde tutamazsınız elbette. Sürekli kullananlar var mıdır acaba?
Var! Diyelim ki 24 saatlik lens verildi. Bu, ideal ko­şullar için geçerli. Oysa her zaman ideal koşullarda ya­şamıyoruz. Medeniyetin etkisi olarak, her yerde klima, her yerde kapalı havalandırma kullanılmaya başlandı. Herkes bilgisayar kullanıyor. Bunlar da korneanın nem­liliğini azaltan, yani göz kuruluğuna yol açan etkenler. Oysa kornea oksijenin bir kısmını hava aracılığıyla göz­yaşından alıyor demiştik. Gözyaşı azaldığı zaman, saçı­mızı saç kurutma makinesiyle kuruttuğumuz gibi gözü­müz kuruyor. Göz kuruyunca oksijen azalıyor ve yine aynı problemler oluyor. Dolayısıyla, kontakt lens için ne kadar takma süresi verilirse, aslında o süreden biraz da­ha az takmak lazım, çünkü her zaman ideal nemlilik kosulunda yaşamıyoruz. Lens taktık, büyük bir iş merkezi­ne girdik, klima var. Hava sıcak, kapalı havalandırma veya arabada klima çalışıyor veyahut da çok uzun süre bilgisayar başındayız. Bunlar da göz kuruluğunu hızlan­dırabiliyor.

Bu lensleri göz doktorları vermeli, değil mi?
Doktorun vermesi çok önemli, çünkü doktor kontakt lensi verirken, bir kere göz tansiyonuna bakacak. İki, gö­zün içine bakacak. Üç, hekim olmayan birinin aklına gel­meyecek sorunları, doğal olarak görecek. Mesela inter­netten kitap ısmarlıyoruz, ama bu çok sağlıklı bir seçim olmuyor, çünkü kitapçıya gidip baktığımız zaman fark et­meden başka kitaplar da görebiliyoruz. Göz muayenesi de bunun gibi. Göz doktoru bilinçli olarak bakacağı için bazı hastalıkları, mevcut bazı hastalıkları görebilir. Mese­la göz tümörü gibi. Doktor olmayan birinin gözün içinde­ki tümörü görmesine imkan yok, bakmasına imkan yok, çünkü aleti yok. Bu konuda iyi yetiştirilmemiş oluyor. Ama doktor tarafından kontakt lens takılırken fark edi­len göz tümörü vakası var. Bu nedenle mutlaka doktor kontrolünde olmalı. İkincisi de doktor, hastalıkları daha iyi bildiği için kontakt lense bağlı gelişebilecek durumları daha iyi bilir. Sonuçta bir kişinin göz doktoru olması için 6 sene tıp fakültesi, üzerine 4 sene, hatta şimdi 5 sene göz ihtisası ve onun üzerine uzun süre kontakt lensle uğraş­ması gerektiği göz önüne alınacak olursa, neden bu kadar önemli olduğu anlaşılır.

Çünkü herhalde gözyaşı eksikliği…
Her yaşta ama aynı zamanda ileri yaşlarda da olu­yor. Doğru.